Davutoğlu: Paralel devlet bir daha zemin bulamayacak

Kategori : Genel, Güncel, Siyaset - Etiketler : - Tarih : 31 Aralık 2014

Parliamentary Assembly Session April 2011Session de l'Assemblée parlementaire avril 2011

 

ANKARA (30 Aralık) – Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Paralel devlet yapılanması” şeklindeki örgütlenmelerin, bu ülkede bir daha zemin bulamayacakları, nefes alamayacaklarının altını çizdi.

 

Televizyonlarda yayınlanan  “Yeni Türkiye Yolunda” adlı ulusa sesleniş konuşmasında, 2014 yılı ve Aralık ayındaki çalışmaları konusunda değerlendirmelerde bulunan Davutoğlu, 2014 yılındaki demokrasi bilinçleri dolayısıyla tüm vatandaşlara teşekkür etmeyi borç bildiğini belirterek şöyle dedi:

 

“Çünkü geçen sene bu vakitlerde, tam da 2013 Aralık ayının sonlarına doğru Türk demokrasisinin geleceğiyle ilgili karanlık tablolar çizenler ortaya çıktı. Türkiye’nin kaosa gireceği, demokratik yolla seçilmiş hükümetin sona ereceği, bu sebeple de ekonomik krizler yaşanacağına dair karamsar tablolar çizen karanlık odaklar vardı.

 

2014 yılı, aziz vatandaşlarım, demokrasimizin altın yılı oldu. Daha önce çizilen karanlık senaryolara rağmen halkımız 30 Mart seçimlerinde yüzde 90’a yaklaşan bir katılım oranıyla demokrasiye olan bağlılığını bir kez daha gösterdi. Daha sonra yine aynı bilinç ve kararlılıkla 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimlerini yaşadık. Bu seçim de tarihi bir seçimdi, çünkü tarihimizde ilk kez devlet başkanımızı doğrudan oylarımızla seçtik.

 

Halkımızı da her iki seçimde gösterdikleri demokrasi bilinci katılım oranı dolayısıyla bir kez daha tebrik ediyorum ve önümüzdeki 2015 Haziran’daki seçimde de aynı kararlılıkla demokrasi bilinciyle sandıklara gideceğimizin işaretlerini gördüğümü bir kez daha ifade etmek istiyorum.”

 

Aralık ayında, 15 vilayeti ziyaret ettiğini bildiren Davutoğlu, yoğun çalışma temposu içinde bir yandan da hiç ihmal etmeden şehirlerde halkın huzuruna gelmeye büyük bir özen gösterdiklerini vurguladı. Bazı illerde vergi rekortmenlerine ödüller verdiklerini, bazı illerde sanayi odalarında en yüksek performans gösteren işadamlarına takdirlerini sunduklarını belirten Davutoğlu, bir taraftan devlet ve hükümet işlerini takip ettiklerini, diğer taraftan yabancı misafirleri ağırlayıp yurtdışı seyahatlerini gerçekleştirdiklerini anlattı.

 

AB KARARLILIĞIMIZ DEVAM EDECEK

Davutoğlu, “Bütün bunlar gösteriyor ki Türkiye Avrupa’nın bir parçasıdır, Avrupa tarihi, bizim tarihimiz ve bizim arşivlerimiz okunmadan yazılamaz, yazılamayacaktır.” ifadesiyle şöyle devam etti:

 

“Bizi Avrupa dışında tutmak isteyenler ya da şu veya bu gerekçelerle yabancı düşmanlığıyla önyargılarla Türkiye’yi Avrupa kıtasının dışında görmek isteyenlere buradan bir kez daha cevap vermek istiyorum: Türkiye, Avrupa’nın, Avrupa tarihinin, Avrupa sosyal yapısının, Avrupa ekonomisinin Gümrük Birliği düzenlenen bir parçasıdır, Avrupa Birliği yönündeki kararlılığımız devam edecektir. Ama Türkiye milli iradeyle hükmeden bir siyasi yapı içinde kendi tercihlerini yapacak güçtedir. Bu tercihleri yaparken de hiçbir yerden talimat almamıştır, almayacaktır.”

TÜRKİYE BARIŞ VE İSTİKRAR ÜLKESİDİR

Çad Başbakanı Deubet, Katar Emiri Al Tani ve Irak Başbakanı Haydar el-İbadi’yi de Aralık ayında Türkiye’de ağırladıklarına, yine kritik bir ziyaret bağlamında Irak Kürdistan Bölgesel Başbakanı Neçirvan Barzani’nin Türkiye’ye geldiğini anlatan Davutoğlu, Aralık ayının çok önemli bir ikili temasının da Yunanistan ziyaretinde gerçekleştiğine işaretle görüşmeler hakkında bilgi aktardı.

 

Ahmet Davutoğlu, “Bütün bunlar şunu gösteriyor: Türkiye bir barış ve istikrar ülkesidir. Etrafımızda ateş çemberi olsa da birçok uluslararası ve bölgesel sorunla baş etmek için gece gündüz uğraşsak da Türkiye’nin bütün bölgelerde Balkanlar’da, Karadeniz’de, Kafkaslar’da, Orta Asya’da, Ortadoğu’da, Akdeniz’de görmek istediği tek şey barış ve istikrardır.” diye konuştu.

 

TÜRKİYE KENDİNE GÜVENİ OLAN ÜLKEDİR

“Biz yeni bir Ortadoğu hayal ederken yeni bir Balkanlar, yeni bir Kafkasya hayal ederken bu barış perspektifiyle hayal ediyoruz” görüşünü paylaşan Başbakan Davutoğlu, tüm temasları müjdesini G-20 Zirvesi dönüşü verdiği bir unvanla gerçekleştirdiklerini vurgulayarak şöyle dedi:

 

“1 Aralık geldi ve gururla Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak, sadece başında bulunduğum hükümet adına değil ülkemiz adına, devletimiz ve bizi seven bütün halklar adına gururla ifade ediyorum ki artık Türkiye dünyanın en büyük yirmi ekonomisinin başında G-20 dönem başkanlığını üstlenmiş durumdadır.

 

Dünya büyük bir ekonomik krizden geçerken, böylesine bir büyük sorumluluğu üstlenmemizin işareti şudur: Artık Türkiye 12 yıl önce olduğu gibi kendi kriziyle uğraşan ekonomik bunalımlar içindeki bir ülke değil, başkalarının krizlerine şifa olabilecek nitelikle büyük bir kalkınma hamlesini gerçekleştirmiş ve gelecek ufku olan, vizyonu olan, kararlılığı olan ama en önemlisi de kendine güveni olan bir ülkedir.”

 

TÜRKİYE EKONOMİDE BAŞARI HİKÂYESİDİR

Aralık ayının, en önemli olayının ise bütçenin TBMM tarafından onaylanması olduğuna dikkati çeken ve bütçeyle ilgili bilgi aktaran Davutoğlu, kendilerini eleştirenlerin bile Türk ekonomisinin büyük bir sıçrama gerçekleştirdiğini bildiğini ifade etti. Davutoğlu, milli gelirin 230 milyar dolardan 822 milyar dolara, ihracatın da 36 milyar dolardan 160 milyar dolara ulaştığına, 12 yılda doğrudan gelen dış yatırımın 145,5 milyar doları bulduğuna işaret ederek şöyle dedi:

 

“Merkez Bankası rezervlerimiz her ay kendi rekorunu egale ediyor. Cari açığı en önemlisi, Türk ekonomisinin en önemli risk alanı olarak görülen cari açığı bu yılın 10 ayında yüzde 37 azalttık. Bütün bunları yan yana koyduğumuzda bir tek şey ortaya çıkıyor. Türkiye, ekonomide bir başarı hikâyesidir ve önümüzdeki yıl 2015, bu başarı hikâyesine yeni halkaların eklendiği yıl olacaktır.”

 

Davutoğlu, sadece 2015’i planlamadıklarını, 2023’ü ve daha sonrasını da planladıklarının altını çizerek öncelikli dönüşüm programına işaret etti. Kamuoyuyla paylaşılan Kasım ve Aralık ayı programlarından söz eden Davutoğlu, “Önümüzdeki haftalarda da inşallah sosyal alandaki yapısal dönüşüm perspektifini kamuoyumuzla paylaşacağız.” dedi.

 

SLOGAN DEĞİL FİKİR ÜRETEN GENÇLER

  1. hükümet programını ilan ederken Türkiye’nin ekonomideki katma değerini artırabilmek için inovasyona ve Ar-Ge çalışmalarına ağırlık verileceğini belirterek bir seferberlik ilan ettiklerini anımsatan Davutoğlu, “Aralıkta inovasyon haftasında yapılan çalışmalar bu seferberliği taçlandıran sonuçlar doğurdu.” ifadesiyle şunları söyledi:

 

“Beni en çok memnun eden ne oldu biliyor musunuz? Hemen toplantının yapıldığı salonun dışındaki sergi alanlarında çoğu da lise ve üniversite öğrencisi olan o pırıl pırıl gençlerimizin kendi ürettikleri elektrikle çalışan arabalardan birçok başka yeni buluşa kadar heyecanla onları bana takdim etmeleri oldu. Her birini tebrik ediyorum. Bize böyle gençler lazım. Bize slogan üreten değil, fikir üreten gençler lazım. Bize kendisine verilen cep telefonunu iyi kullanan gençler değil, cep teknolojisini ileriye götürecek gençler lazım.”

 

UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE

Seslenişinde uyuşturucuyla mücadele konusuna da değinen Davutoğlu, şunları söyledi:

 

“Başbakanlık görevini aldıktan sonra en çok önem verdiğim hususlardan biri ve her ay sizlerle konuşmamda, sohbetimde vurguladığım hususlardan biri uyuşturucuyla mücadele oldu. Kasımda uyuşturucuyla mücadeleyle ilgili çok geniş kapsamlı bir şura toplantısı gerçekleştirmiştik, biliyorsunuz ama biz bir süreci başlattık mı, o süreci başlamasıyla bırakmayız, an ve an takip ederiz. Nitekim uyuşturucuyla mücadele konusunda aldığımız kararlar çerçevesinde bizzat benimde katıldığım törenle ilk narko-timlerimizi alana, sokağa, gençlerimize sahip çıkmak üzere vazifelendirdik.

 

Onlara bir talimat verdik. Bu narko-timlerimize, aralarında emniyet görevlilerimiz de var, psikologlarımız ve diğerleri. Dedim ki ‘Gençlerimize şefkatle yaklaşacaksınız. Onların uyuşturucu tacirlerinin eline düşmesini engelleyeceksiniz ama gençlerimize ne kadar şefkatle yaklaşıyorsanız, uyuşturucu tacirlerine de aynı şekilde kudretle muamele edeceksiniz.’

 

Uyuşturucuyla mücadeleyi, terörle mücadeleye denk görüyoruz çünkü uyuşturucuyla mücadele de terör gibi gençlerimizin hayatını karartıyor, bir nesli değil, nesilleri mahvedecek karanlık bir sürecin önünü açıyor. Uyuşturucuyla mücadeleye kararlı bir şekilde devam edeceğiz.”

 

 

MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİĞİN TEMİNATI

Davutoğlu, Çözüm Süreci’ni milli birlik ve beraberliğin teminatı olarak gördüklerine işaret ederek, süreç konusunda hiçbir zaman taviz vermediklerini ve vermeyeceklerini vurguladı.

Son Cizre olaylarının da gösterdiği gibi bir takım unsurların hala provokasyon peşinde olduklarına işaret eden Davutoğlu,  şöyle devam etti:

 

“Hala milletimizin huzurunu kaçırma yönünde eylemlere, yasa dışı faaliyetlere devam ediyorlar. En başından itibaren vurguladığımız üç hususu vatandaşlarımızla paylaşmak istiyorum.

Bir: Çözüm Süreci, kesinlikle kamu düzeninin alternatifi değildir. Cizre’de olduğu gibi nerede olursa olsun kamu düzenine yönelik herhangi bir fiil görüldüğünde bunun gereği yapılacaktır. İç güvenlik ve özgürlüklerin korunması reformu paketimiz Meclis’e sunulmuştur. Bu konuda da bu yasal çalışmayla birlikte gerekli tedbirleri almakta hiçbir tereddüt göstermeyeceğiz.

 

İki: Çözüm Süreci, bütün vatandaşlarımızın doğusuyla batısıyla kuzeyiyle güneyiyle bir şekilde İstiklal Harbi’nde Çanakkale Savaş’ında dedeleri omuz omuza savaşmış tarihdaşların torunlarının ortak meselesidir. Bu çerçevede de Çözüm Süreci yönündeki çalışmalarımızı artıracağız. Toplumsal bilinçlenme ve duyarlılık düzeyini yükselteceğiz.

 

Üçüncüsü: Kim ne yaparsa yapsın Türkiye’nin çevresindeki ateş çemberine sokulmasına izin vermeyeceğiz. Ülkemizin güvenliği bekası neyi gerektiriyorsa onu yapacağız, vatandaşlarımızın her türlü demokratik haklardan istifade edebilmesi için ne reform gerekiyorsa onu da yapmaya kararlı şekilde devam edeceğiz.”

 

2015 PARLAK BİR YIL OLACAK

Özgür ve demokratik bir ülkenin eşit vatandaşları olarak herkese aynı şartlarda ortak bir gelecek perspektifi sunmayı hedeflediklerini aktaran Davutoğlu, Türkiye’de herhangi bir şekilde etnik ve mezhebi temelli ayırıma izin vermediklerinin ve vermeyeceklerinin de altını çizdi.

 

Davutoğlu, 2014’ün, demokrasi için bir sınav ve başarı yılı olduğuna işaretle ederek 2015’in ise demokrasinin kökleşmesi ve derinleşmesi anlamında parlak bir yıl olacağını dilediklerini vurguladı. Davutoğlu, konuşmasını “Hiç şüpheniz olmasın. 2014 demokrasimizi için nasıl parlak bir yıl olmuşsa 2015’te ikinci kalkınma hamlemiz açısından da 2023 hedefleri açısından da ayağa kalktığımız yürüdüğümüz koştuğumuz ve geleceğe hazırlandığımız bir yıl olacak.” dilekleriyle sonlandırdı.

Facebook'ta Paylaş
Yorum Yaz
Ad Soyad :
E-mail :
Yorum :