Kategori : Genel, Güncel, Siyaset - Etiketler :akp, chp, hasip kaplan, hdp, mhp - Tarih : 10 Kasım 2014
“MHP ile CHP’nin Doğu ve Güneydoğu’da hiç şansı yok. Bölge halkının iki partiye karşı bir güvensizliği söz konusu. Eğer AK Parti de bölgede şiddet ve güvenlik politikalarına yönelirse, baskıyı artırırsa AK Parti’nin akibeti de tıpkı CHP gibi olur. Şu an bile Kobani olayından sonra Ak Parti’ye oy veren büyük bir Kürt kesiminin emanet oyları HDP’ye geri dönmüştür.”
Bu sözlerin sahibi HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, çözüm süreciyle ilgili olarakhaber7.com’a çok önemli açıklamalarda bulundu.
6-7 Ekim’de gerçekleştirilen Kobani eylemleriyle ilgili olarak özeleştiride bulunan HDP’li Kaplan, olaylardaki sonuçlarını kestiremedik, dedi. Hükümetin bu konuyla ilgili olarak HDP’ye haksız bir şekilde saldırdığını ifade eden Kaplan, HDP’nin önünü kesme çabalarının boşuna olduğunu ve partisinin bu saldırılara alışkın olduğunu belirtti.
Çözüm sürecinin şu anda tıkanma noktasında olduğunu, hükümetin bu süreci ötelediğini ve seçimler öncesi malzeme konusu yapacağını sözlerine ekleyen Kaplan, çözüm süreciyle ilgili olarak aslında sonda söyleyeceği sözü en başta söyledi:
“Çözüm sürecine mahkumuz, mecburuz ancak hükümet bizden daha çok mecburdur mahkümdur.”
Çözüm sürecinin başarıya ulaşacağını açık bir şekilde ifade eden Kaplan’a göre önemli olan güvensizlik ortamının ortaya çıkmamasıdır.
KAPLAN’DAN HÜKÜMETE ELEŞTİRİ: ÖTELENİYOR
Meclis’ten çözüm çerçeve yasasının geçmesi HDP’yi umutlandırdığını belirten Kaplan, çözüm süreci konusunda hükümetin yavaş davrandığını, atılması gereken adımları zamana yayarak ağır hareket ettiğini ve seçimler bahane edilerek sürecin ilerlemesi için atılması gereken adımların geciktirildiğini iddia etti. 2015 şeçimlerinden önce bu konuda kesin somut adımlar atılması gerekiyor, diye açıklama yapan HDP’li Kaplan aksi durumda ‘güvensiz’ bir ortamın oluşacağını ve bunun da çözüm sürecine zarar vereceğine vurgu yaptı.
“KOBANİ EYLEMLERİNDEN SONRA HDP ORTAMI SAKİNLEŞTİRDİ”
Kobani eylemlerinin çözüm sürecini olumsuz etkilediğinin altını çizen Kaplan, bu eylemlerinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere AK Partililerin HDP’ye karşı linç kampanyası düzenlediğini söyledi. 6-7 Ekim’deki Kobani eylemlerinde Kürtlerde bir öfke patlamasının olduğunu dile getiren Kaplan, bu öfke patlamasının sonucunda ortaya çıkan şiddeti de ön göremediklerini itiraf etti. Buna rağmen HDP, Abdullah Öcalan ve Selahattin Demirtaş’ın açıklamalarıyla ortamın sakinleştiğini, sağduyunun hakim olduğunu sözlerine ekledi.
“GÜVENLİK PAKETİ ÇÖZÜM SÜRECİNİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK”
Kobani eylemlerinden sonra hükümetin çıkarmaya çalıştığı Güvenlik Paketi’ni eleştiren Kaplan, “biz ‘demokratikleşme’ alanında adımlar atılması beklerken güvenlikçi yasaların baskıcı yasaların getirilmesi bu olayların gerekçe yapılması maalesef çözüm süreci açısından negatif bir hava oluşturulmasına neden oluyor” açıklamasında bulundu.
AK PARTİ VE CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A ELEŞTİRİ
AK Parti Hükümeti’nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son zamanlarda saldırgan bir tutum içerisinde olduğunu söyleyen Kaplan, çözüm sürecinin askıya alındığını, sürecin AK Parti tarafında 2015’te yapılacak olan seçimler için bir strateji parçası yapılacağını iddia etti ve ekledi:
“AK PARTİ, MHP’NİN OYLARINA GÖZÜNÜ DİKTİ”
“Hem AK Parti hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Ağustos’ta yapılan Köşk seçimlerinde HDP’nin oyunun arttığını görünce HDP’yi boğacak formüller aramaya başladı. Kobani eylemleri bahane edilerek HDP linç edilmek isteniyor. Yapılan açıklamalarla hem HDP hem de Eşbaşkanımız Selahattin Demirtaş zor durumda bırakılarak, 2015 seçimlerde elde edeceğimiz başarı engellenmek isteniyor. AK Parti, bu söylemleriyle gözünü MHP’nin oylarına diktiğini belli oluyor. AK Parti bu davranışıyla çözüm sürecine zarar veriyor üstelik böyle davranarak seçimden zafer elde edemeyeceğini anlaması lazım.”
“MHP KÜRT DÜŞMANI… CHP’DEN DESTEK BEKLİYOR”
MHP’nin sürece, başından beri karşı çıktığını, Kürk kimliğini inkar ettiğini, Kürtleri düşman olarak gördüğünü belirten Kaplan, CHP’den de bu kadar yeterli seviyede bir destek görmediğini ancak önümüzdeki günlerde bir destek beklediklerini açıkladı.
KAPLAN: SÜREÇ BAŞARISIZ OLURSA KARANLIK GÜÇLER DEVREYE GİRER
Kaplan, hükümet daha gerçekçi adımlar atarak tıkanan çözüm sürecinin önünü açmalıdır. Eğer çözüm süreci başarısız olursa karanlık güçler devreye girer, Türkiye düşmanlarının eline fırsat geçecek, ifadelerini kullanırken ana muhalefete de tarihi bir görev düştüğünü belirtti. Kaplan konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
KAPLAN: CHP TRENİ KAÇIRMIŞ DEĞİL
“Hepimiz zor bir süreçten geçiyoruz. Barışı inşa etmek çok zor bir mesele… CHP içerisinde türlü düşünceler var. Bir kesim çözüm sürecine destek verirken bir kesim ise karşı çıkıyor. Muhafazakar olan bazı isimler de CHP’nin içerisinde yer alıyor fakat bunun yanında genel merkezin talimatlarına uyan ve sorgulamayan bir kesim de var. CHP Doğu ve Güneydoğu’da oylarını arttırmak istiyorsa çözüm sürecine katkı sunmalı, treni kaçırmış değil. Sürecin karşısında kim durursa dursun kaybetmeye mahkumdur.”
CHP ve MHP’nin tavrı bu şekilde devam ederse 2015 seçimlerinde yine başarısız olacağını iddia eden Kaplan, çok tartışılacak bir söylemde bulundu:
“MHP ile CHP’nin Doğu ve Güneydoğu’da hiç şansı yok. Bölge halkının iki partiye karşı bir güvensizliği söz konusu. Eğer AK Parti de bölgede şiddet ve güvenlik politikalarına yönelirse, baskıyı artırırsa AK Parti’nin akibeti de tıpkı CHP gibi olur. Şu an bile Kobani olayından sonra Ak Parti’ye oy veren büyük bir Kürt kesiminin emanet oyları HDP’ye geri dönmüştür.”
‘NİSAN AYINDA BU İŞ BİTER’
Hükümetin cesur davranması halinde çözüm sürecinin Nisan ayına kadar başarıyla sonuçlanacağını belirten Kaplan son olarak şunları söyledi:
“HDP’nin Ankara’da ve Meclis’te olması büyük bir şanstır. HDP çözüm sürecinde kolaylaştırıcı taraf olacaktır. Bir mert bir şekilde demokratikleşme adına ne yapılması gerekiyorsa yapacağız, tabuları yıktık, yıkmaya da devam edeceğiz. Süreç çözüme ulaşacaksa bizim uzmanlığımızda gerçekleşecektir. Aksi bir durumu aklımın ucundan bile geçirmek istemiyorum. Hiçbirimizin, çözüm sürecinin başarısız olmasını isteyenlere, fırsat vermemesi gerekiyor. Sözlerimin başında söylediğimi sonda da söylüyorum:Çözüm sürecine mecburuz, mahkumuz ve çözmek zorundayız.”
