Kategori : Genel - Etiketler : - Tarih : 19 Kasım 2012

Başbakan Erdoğan, taraflara ateşkes çağrısı yaptığı Mısır’dan, Netanyahu’ya, “2008’de değiliz, hesabını iyi yap”, Hamas ve El Fetih’e ise “Neyi paylaşamıyorsunuz?” diye seslendi
Başbakan Tayyip Erdoğan, Türk-Mısır İşbirliği konseyi toplantısında Gazze saldırısı ile ilgili iki tarafa da ateşkes çağrısında bulunarak, İsrail Başbakanı Netanyahu’ya, “2008’de değiliz, hesabını iyi yap”, Hamas ve El Fetih’e ise “Neyi paylaşamıyorsunuz?” mesajı gönderdi. ABD Başkanı Barack Obama’ya “İsrail’in canı bu kadar kıymetli de Gazze’de yaşayanların canı kıymetsiz mi?” diye soran Erdoğan şunları söyledi:
GAZZE’DE OLABİLSEYDİM
Yanı başımızda Gazze’ye Gazzeli kardeşlerimizin üzerine bomba yağdırılıyor. O atmosferde Kandil kardeşim Gazze’ye gittiler. Ve ben de tabi dün bir arada olduğumuz anda Gazze’yi sormak durumunda kaldım. Keşke birlikte olabilseydik, inşallah o da olur.
Mısır’da yapılan tüm anlaşmalara rağmen tarihinde olduğu gibi bu ateşkes anlaşmasını da bozarak Gazze’ye füzeler atan İsrail, ona mukabil Gazze’den atılan roketleri bahane etmeye devam ediyor. 3 tane ölüsünü 300, 3000 gösteriyor. Ama öbür tarafta 50 Filistinliyi 5 gösteriyor. 500, 600 yaralıyı hiç sayıyor, yerle yeksan edilen Gazze’yi görmezden geliyor. Bu İsrail’in maalesef karakteristik yapısıdır, cibilliyetinde var.
Aynısını bize yapmadı mı? İnsani yardım taşıyan tüm 30’u aşkın ulustan insanın bulunduğu o gemiyi vurmadılar mı? 9 şehidimiz olmadı mı? Oldu. Sadece bir Furkan yavrumuzun vücudundan 5 tane mermi çıktı. Birisi de iki kaşının arasına sıkılmış mermiydi. Bunu yapan kim? İsrail. İsrail budur. Dün İsmail Haniye kardeşimizin kucağındaki yavruyu gördünüz. Onlar 9 aylık çocuğu vuracak kadar acımasızdır. Cumhurbaşkanlarına Davos’ta söylemiştim. Siz çocukları öldürmeyi gayet iyi bilirsiniz. Çünkü sizde adalet diye birey yoktur. Siz zulmederek, ezerek, yükselmeyi kendinize ideal edinmişsinizdir.
Şimdi bunu periyodik olarak yapıyorlar. 2008 seçimleri öncesinde yaptılar. 1500… o zaman Gazze’de şehit vardı. Şimdi yine seçim yaklaştı seçim öncesi yine aynı provayı yapıyorlar. Ben Netanyahu’ya sesleniyorum: Şu anda 2008 yılında değiliz. 2012 yılındayız. Bilesin ki 2012’nin şartları 2008’in şartları gibi değildir. Hesabını iyi yap.
Ben sayın Obama’ya da Putin’e de söyledim. Gelin fazla vakit kaybetmeden şu ateşkesi ilan edelim, şu iş durdurulsun. Siz İsrail tarafını ikna edin biz de Hamas’la görüşelim bu işi biran önce yoluna koyalım. Samimiyseler egemen güçlerin yapması gereken şey var. BM’den artık çok şey beklemiyorum. Dünyada adaleti ihdas için kurulan bir BM güvenlik konseyi artık 5 tane liderin dudakları arasına sıkışmıştır. Şu anda bu konuda atılmış bir adım ne yazık ki hala yok. Sayın Obama’dan bunu istedik. Ama dün yine aynen İsrail’in bombalamaları devam etti. Söylenen ne? “Hamas’a söyleyin roket atmayı durdursun.” Ya İsrail’in canı bu kadar kıymetli de Gazze’de yaşayanların canı kıymetsiz mi?
Diyoruz ki eş zamanlı olarak ateşkes yapılsın. Ve İsrail durdurmayacak, Gazze durduracak! Böyle bir adaletsizlik olabilir mi? İşte mesele bunun karşısında dik durmak. Ben Arap ligine de sesleniyorum: Sizin sesiniz ne zaman çıkacak diyorum. Oturacağız, yemekleri yiyeceğiz ondan sonra dağılacağız bunun ne anlamı var. Aynı şeyi İslam İşbirliği Teşkilatı’na söylüyorum siz ne yapıyorsunuz? Onun için bu kurumların reforme edilmesi şart.
İsrail kendini destekleyen, sırtını sıvazlayan devletlerden aldığı güçle devam ediyor. Biz bunun için güçlü olmak zorundayız. Devlet terörü estirmek isteyenlere karşı güçlü olmak zorundayız. Bu bölgede karanlık senaryoları uygulamak isteyenler Türkiye gibi, Mısır gibi, Suud gibi, Katar gibi, Körfez ülkelerinin olduğunu bilmek zorundalar. Bebek öldürmek için yola çıkanlar karşılarında güçlü iradelerinin olduğunu görecek adımlarını buna göre atacaklardır.
BİRLEŞİN MESAJI
Buradan Filistinli kardeşlerime sesleniyorum. El Fetih’e de sesleniyorum. Fetih-Hamas arasındaki bu sıkıntı giderilmediği sürece de Filistin sorunu çözülmez. Ve Fetih-Hamas arasında bu sorunun çözümün çözülmesini engelleyenler ne hakka, ne halka, ne de tarihe bunun hesabını veremeyeceklerdir. Neyi paylaşamıyorsunuz? Neyi halledemiyorsunuz? Kendinize güveniyorsanız sandığı getirin ortaya, gidin seçime, Filistin’de kim kazanıyorsa ona teslim olun. Ama bunlar hayır yine birilerinin destekleriyle makamlarını korumanın gayeti içinde. Ne oluyor? Makamınız koruyorsunuz da BM Genel Kurulu’nda size hadi arkanızdayız sizi devlet olarak kabul ettik diyorlar mı? Batılı güçlerin bütün derdi İslam dünyasını paramparça etmektir. İsrail keyfince barışı sabote ederken bu bölgede kimsenin güvenliği istikrarı huzuru olamaz.
İsrail yönetimine de Gazze’ye de sesleniyorum. Öncelikle ateşkes süratle… Ve bunun 24 saat içinde sağlanması gerekir. Bunu uzatmak her iki tarafa da bir şey kazandırmaz. İkincisi. Artık 2008’in şartları yok. Bugün şartlar farklı. Üçüncüsü kademeli olarak uygulanan bu ambargolar kaldırılmalıdır ki bölgeye bir rahatlama gelsin. Süratle de 90 gün içinde bu görüşmelerin başlatılmasında fayda görüyorum.
Artık bu anlaşmalar yapboz tahtasına dönmüş. Artık pazıl oynamayı bırakalım. Bırakalım onu çocuklar oynamaya devam etsin ama siyaset ve liderler artık kararlı adımlar atsın.
‘Arap Uyanışı’ sergisini açtı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kahire’deki, Anadolu Ajansı’nın düzenlediği “Arap Uyanışı” isimli fotoğraf sergisinin açılışını yaptı. 80 kare fotoğrafın yer aldığı sergiyi Mısır Başbakanı Hişam Kandil ile birlikte sergiyi gezen Erdoğan’a, AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, fotoğraflarla ilgili bilgi verdi. Fotoğrafları dikkatle inceleyen Erdoğan, Mısır Başbakanı Kandil ile de bazı fotoğraflarla ilgili sohbet etti.
