Kategori : Genel, Güncel, Siyaset - Etiketler : - Tarih : 05 Ocak 2015
TRABZON (04 Ocak) – Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, dört eski bakanla ilgili yapılacak oylama hakkında “Soruşturma Komisyonu’nun kararına aynen uyacağım. Çünkü komisyondaki arkadaşların yetkinliğine, samimiyetine yüzde yüz inanıyorum.” dedi.
AK Parti 5. Bölge Belediye Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye güçlendikçe, bölgesinde ve küresel ölçekte daha fazla söz sahibi olmaya başladıkça, saldırıların boyutunun, biçiminin sıklığının artacağı, büyüyeceği ve devam edeceğini vurgulayan Canikli, hareketlerinin önünün açık olduğunu ifade etti. Canikli, “Bu hareket bir kervandır. Biz olalım ya da olmayalım. Dolayısıyla istediğiniz kadar uğraşın ne yaparsanız yapın Allah’ın takdiri ve izniyle, bu yürüyüşü ve bu kervanı engelleyemezsiniz.” dedi.
KOMİSYON NEYE KARAR VERİRSE
Canikli, Meclis Soruşturma Komisyonu’nun yapacağı oylamayı anımsatarak şunları söyledi:
“Zaman zaman bize soruyorlar, sen ne düşünüyorsun, nasıl karar vereceksin, Genel Kurul’da oylama yapılacağı zaman? Komisyonun kararına aynen uyacağım. Bunu şahsım olarak söylüyorum. Çünkü komisyondaki arkadaşlarımın yetkinliğine samimiyetine yüzde yüz inanıyorum. İşin uzmanı, bütün belgelere, bilgilere de sahipler. Komisyon üyesi olarak bütün değerlendirmeleri, analizleri bu arkadaşlarımız yapıyor. O belgelerin, bilgilerin çoğu bizde yok. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan gelen bilgilerin, belgelerin tamamı komisyon üyesi arkadaşlarımız tarafından görüldü, incelendi, değerlendirildi. Samimiyetleri, hassasiyetleri açısından en ufak bir kuşku duymuyoruz. Bu arkadaşlarımız neye karar verirse, komisyon nasıl karar verirse o karar bizim açımızdan geçerlidir o karar bizim açımızdan doğrudur. Zor bir karar ve görev.”
BİZ DEĞİL MUHALEFET ENGELLEDİ
Soruşturma Komisyonu’nu engelledikleri, geciktirdikleri şeklinde eleştiriler yapıldığını da anımsatan Canikli, “Hayır, biz engellemedik. Muhalefet engelledi. Komisyonun çalışmalarının gecikmesinin nedeni muhalefettir. Anayasa ve içtüzükte belirtilen vasıfta, özellikte üye vermedikleri için. Verdikleri üyeler daha önce bu konuda görüş beyan ettikleri için, komisyona üye olamazlar. Bunu kendileri de biliyordu.” dedi.
Canikli, komisyonun faaliyetlerine geç başlamasından muhalefetin sorumlu olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bu konu Meclis’in gündemine ya da Türkiye’nin gündemine nasıl geldi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı bir soruşturma nedeniyle, bu soruşturmayla ilgili fezlekenin TBMM’ye gönderilmesiyle başladı. Daha sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bakan kısmı hariç ama olay aynı, takipsizlik kararı verdi. Bu çok önemli. Bunun gözden uzak tutulmaması gerekir.”
EN HUKUKİ KARAR
Bakan Canikli, komisyonun en hukuki en doğru kararı yarın vereceğini belirterek “Hiç kimsenin bu partide en ufak bir yanlışa göz yumması söz konusu değil. Bunun sayısız örnekleri var. Her yıl İçişleri Bakanlığımız içinde AK Partili belediye başkanlarımız da olmak üzere diğer siyasi partilerin ki daha fazla yargılanmasına izin veriyor ya da müfettiş gönderiyor soruşturma için. Hiçbir şeyin kapatılması söz konusu değil.” diye konuştu.
ALTIN MESELESİ
Kamuoyunda tartışılan altın konusuna da işaret eden ve “Bunu ayrıntılı olarak paylaşmak istiyorum. İsimleri kullanmayacağım.” diyen Canikli, Dubai’den Türkiye’ye gelen altın yüklü uçağın eksik belge nedeniyle mühürlenmesiyle başlayıp yargıya kadar uzanan süreçle ilgili ayrıntılı bilgi aktardı.
Canikli, bir gram altının bile içeriye sızmasının mümkün olmadığını vurgularken uçakla ilgili tüm aşamaların belgelerinin bulunduğunu ifade etti. Uçağın kalkmasına da belgeler tamamlandıktan sonra izin verildiğini anlatan Canikli, “Diyorlar ki niye kaçakçılıktan dolayı işlem yapmadınız?” sorusunu anımsatarak şunları söyledi:
“ Nedeni çok basit. Çünkü altının Türkiye’ye ithalatı 1984’den beri KDV’ye tabi değil. 1990 yılından beri de ÖTV’ye tabi değil. Yani altının Türkiye’ye girişi serbest. Bir kuruş vergi vermezsiniz. Kim olursa olsun. Kural bu. Kaçakçılık, vergiye tabii olup da işlemini yaptırmadan bir malı Türkiye’ye sokmak ya da yanlış beyanda bulunmaktır. Vergiye tabi olmayan bir malın kaçakçılığı olur mu? Vergiye tabi değil ki. İsteyen isteği zaman külçe altını bir kuruş vergi ödemeden Türkiye’ye getirebilir.”
Burada yanlış beyanda bulunulduğu için kanun gereği bir idari para cezası kesilip, tahsil edildiğini belirten Canikli, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ne içeriye altın girişi ne de altın kaçakçılığı söz konusu değil. Aylardan beri bunun üzerinden yaygara kopartıyorlar, demediklerini bırakmadılar. Ortada her şey. Altın, vergiden muaf. Bugün, Türkiye’de birçok insan, işte şu kadar altın içeriye girdi, altın kaçakçılığına müsaade ettiler dedi. En ufak yasadışı bir işlem söz konusu değil. Bu konuda müfettişler gönderilmiş, soruşturmalar yapılmış, o soruşturmalar üzerine kararlar alınmış ve uygulanmış. Onlar da biliyorlar bunu. Ama buna rağmen bir algı oluşturma çalışıyorlar. Amaçları bu.”
BİZİ ÇİĞ ÇİĞ YERLERDİ
Konuşmasında Şişli Belediyesi’nde yaşanan tartışmalara da değinen Canikli, “CHP’nin yaptıklarını yıllardan beri söylüyoruz ama bunun kamuoyundaki belki bırakmak istediğimiz izlenimi, Şişli Belediyesinde ortaya çıkan olaylar, belki 100 katından daha fazla. Maskenin arkasındaki yüzün görünmesine katkı sağlıyor. Biz anlatıyoruz yıllardan beri. Bunun yüzde biri bizim herhangi bir belediyemizde meydana gelseydi, Şişli Belediyesi de önemli bir belediye, orada ismi geçenler de parti yönetiminde söz sahibi olmuş isimler, bizi çiğ çiğ yerlerdi.” değerlendirmesinde bulunarak şöyle devam etti:
“Demediklerini bırakmazlardı. Neler yazarlar neler çizerlerdi. İddiaya göre, şantaj, tehdit, para, ihanet, mafya var. Gerçekten rezil oldular. Şu hale bakın. Başka daha neler çıkacak bilemiyoruz. Allah aşkına böyle bir anlayışa, böyle bir yönetime, Türkiye’yi, yerel yönetimleri, hazineyi, merkez bankasını teslim ettiğinizi düşünün, bir hayal edin. Şişli’yi monte edin Türkiye’ye. Allah korusun. Daha çok dua etmemiz lazım. Kılıçdaroğlu diyor ya 4 yıl bize yetki verin, bırak 4 yılı 4 dakikada hallederler bunlar Türkiye’yi. Bu noktaya nasıl gelindi 12 yılda, milletimizin duasıyla, iğneyle kuyu kazılarak. Yani mesele sadece merdivende ters yürüme değil.”

