ING Bank Türkiye Genel Müdürü Pınar Abay, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun bankaların tüketiciden aldığı ücret ve komisyon düzenlemesinin ardından yaşanan toplu davaların sadece bazı avukatlık bürolarını zengin ettiğini söyledi. Son gelinen noktada uygulama ile ilgili çok büyük bir çarpıklık yaşandığını vurgulayan Abay, “Bankalardan elde edilen gelirle belli avukatlık büroları zengin oluyor” dedi.

Dünya’nın haberine göre, BDDK’nın müşterilerden alınacak ücret ve komisyonlarla ilgili hem rakamsal hem de alınma şartlarını belirlediğini ve bankalarında bu düzenlemelere uyduğunu vurgulayan Pınar Abay, “Bunu düzenleyen kurum diyor ki; sattığın krediden bu kadar ücret  alabilirsin… Alırken şeffaf ol  ve imzasını al… Müşteriden imza almışız, müşteri bunu kabul etmiş her şey şeffaf ve fazladan bir şey almamışsınız… Kurallara uyduğumuz halde Tüketici Hakem Heyetleri buna aksi karar verebiliyor ve biz bunun iadesini ödüyoruz. Türkiye’de bankacılık sisteminin iyi çalıştığına istinaden yabancı yatırımcı olarak gelip yatırım yapıyorsunuz. Ama bunu anlatmam çok zor” diye konuştu.

Bir bankanın tüketiciden haksız olarak aldığı her kuruşun iade edilmesi gerektiğinin de altını çizen Abay, tüketiciye ‘sıfır’ faizli verilen sadece ‘komisyon’ ödenen kredilerde dahi geri ödeme yapılmak zorunda kalındığını da aktardı. Abay şöyle devam etti: “Bu banka için de bankacılık sistemi için de tamamen zarar. Hem bankalar birliği hem de ilgili mecralarla bir noktaya gelip bunu çözmeliyiz. Bu hiç kimsenin menfaatine değil. Şuanki uygulama ne tüketicinin ne bankanın menfaatine. Bunu da çok kötüye kullanan bir sektör oluştu. Bir çok hukuk, avukatlık bürosu bunu inanılmaz kara çevirdi. Bu ödenen paraların çoğu tüketiciye bile gitmiyor. Belli avukatlara gidiyor. Maalesef tüketiciler bir nevi kandırılarak, vekaletleri alınarak 200 -500 kişilik listelerle toplu halde bankalara gönderiliyor.”

Pınar Abay, “ING Bank olarak bizim talebimiz BDDK yönetmeliklerine uyuduğumuz sürece bize dokunmayın, geriye dönük ödeme yapmayalım” diye konuştu.

2 milyon aktif müşteriye ulaştık

Şube ile büyüyen bir marka olmadıklarını, son 3 yılda şube sayılarının aynı olmasına rağmen yüzde 30 büyüdüklerini ifade eden Pınar Abay, 2 milyon aktif müşteriye ulaştıklarını söyledi. Abay, “Müşteri sayımızı her yıl yüzde 30-35 büyütüyoruz. Şube açmadan, maaş promosyonu vermeden, kredi kartı ile çok müşteri edinmeden büyümemiz çok önemli. Şubeleri gerektiğinde kullanılan yerler olarak konumlandırdık çünkü şube çok pahalı kira vermek zorundayız. Bunu masraf ve komisyon olarak yansıtmamız gerekiyor” ifadesini kullandı.

Öte yandan, ‘Para Mara’ uygulamasında 60 bin müşteriye ulaştıklarını ifade eden Pınar Abay, “İnsanların bankacıya ihtiyacı yok, bankacılığa ihtiyacı var. Bu anlamda çıkardığımız uygulamamız çok beğenildi. Para Mara’nın alt yapısı kullanılarak ING ülkeleri içerisinde geçerli bir dijital cüzdan olmasına yönelik çalışmalarımız var” dedi. Bu arada Abay, turuncu hesap sayılarının 1 milyonu aştığını ve devlet bankaları da dahil sektörün en tabana yaygın bankası olduklarını ifade etti.

En büyük hayalim; yurtdışına yazılım ihraç etmek

“Benim en büyük hayalim; Türkiye’deki bankacılık sektörü teknolojiye yatırım yapıyor ama dışarıya teknoloji ihracatı olmuyor, işte biz buna heveslendik” diyen Abay, konuya yönelik şunları söyledi: “ING Avusturya’nın mobil bankacılık yazılımlarını Türkiye’den yazıyoruz. Ayrıca Avustralya’nın yine mobil uygulamasını Türkiye’den yazıyoruz. Öte yandan Avrupa’daki ING ülkelerinin ATM uygulamalarını Türkiye’den yapacağız. ING’nin 40 ülkesinin bu tarz işlerini Türkiye’ye getirmeye çalışıyoruz. Çünkü Türkiye bu işe çok yatkın. Çok iyi genç kadro var, bugün ekibimizin yaş ortalaması 26. Üniversiteden yeni mezun olmuş Türk mühendisleri inanılmaz kısa sürede inanılmaz işler yapıyorlar. ING’nin başka ülkesinde 2 yılda yapılan işler burada 5 ayda daha ucuza yapılıyor. Bunu fırsat bildik ve ING’nin alt yapısal yazılımsal bilgi işlem teknoloji ile ilgili işlerini Türkiye’ye getirmek için yola koyulduk.”

Avrupa’daki işlemleri Maraş’tan yapmak istiyoruz

ING Kahramanmaraş Bankacılık Üssü’nde kadın çalışan oranının yüzde 80 olduğunu, yıl sonu itibariyle 1000 kişiye istihdam sağlayacaklarını söyleyen Abay, “Burası sadece çağrı merkezi değil; bir bankanın mutfağında olan bütün işlemler Maraş’ta yapılıyor. Başka hayalimizde Türkiye’deki işlemler ile beraber Avrupa’daki işlemleri de burada yapmak. Mesela Hollanda’da olan para transferi işlemini Maraş’tan yapmak veya Almanya’daki akreditif işlemini bizim operasyon merkezimizden gerçekleştirmek. Biz bunu niye yapmayalım? Bu da bir bankacılık ihracı. Şuanda 6200 kişiyi istihdam ediyoruz. Bu işlemi yapabilirsem istihdam sayımızı artırabileceğiz ve bütün Avrupa’ya hizmet vererek kadın istihdamını da artıracağız” yorumunu yaptı.

Yabancı çıkışları bizim için fırsat

Pınar Abay, yabancı bankaların Türkiye’den çıkmasıyla ilgili olarak “Türkiye ING, grubumuzdaki en hızlı büyüyen ülkelerinden biri. Bizim planlarımızda hiçbir değişiklik yok. Gelecek dönemde yine bütün segmentlerde büyümeye devam edeceğiz” dedi. Piyasada oyuncu azaldığı için çıkışları fırsat olarak gördüklerini söyleyen Abay, şöyle devam etti: “Avrupa’da ekonomik büyüme yavaşladığı için büyümek için Türkiye gibi ülkelere çok ihtiyaç var. Bu yıl benim en büyük hedefim büyüme yüzdesi ve kredi büyüme yüzdesi. ING grubu fonlama olarak inanılmaz zengin. Türkiye’nin de yabancı fonlara ihtiyacı var. Büyüme ivmesinde olan ticari firmaların çok ciddi kaynağa ihtiyacı var. Avrupa’nın negatif faiz ortamına girmesi, Türkiye’nin de fona ihtiyacının artması ING Türkiye için büyük bir fırsat oldu. Bu anlamda biz bu sene Türkiye’de büyümek için ocak ayı itibariyle bilançomuza 2.2 milyar Euro fon getirdik. Bu parayı sanayi yatırımlarında kullanacağız.”

“Böyle bulutlu ve tartışmalı dönemlerin büyüme için fırsat olduğunu kaydeden Abay, dolardaki yükselişe bağlı olarak kredi talebinde bir gerileme yaşamadıklarını ifade etti. Abay, “Sektörde yüzde 20 büyüme bekliyoruz, ING olarak da yüzde 30 kredi büyümesi hedefliyoruz. Bireysel, ticari, Kobi ve kurumsal bankacılık olmak üzere bütün segmentlerde toplam yüzde 30 büyüme hedefi belirledik. Önümüzdeki dönemi Türkiye ile ilgili pozitif değerlendiriyoruz” diye konuştu.

Dolar 2.70’i görebilir

Dolar kurunun haziran ayında 2.70 lirayı görebileceğini, yıl sonu tahminlerinin ise 2.60 lira olduğunu söyleyen Abay, Euro/dolar parite tahminini ise 1’den 0,95’e çektiklerini kaydetti. “Merkez Bankası’nın bağımsızlığını koruması çok önemli” diyen Abay, ülke olarak önümüzdeki dönem düşük faiz ortamında olunmasının ve Türkiye’deki yüzde 4 büyüme tahminin faiz ortamı için önemli  olduğunu ifade etti. Abay, “Yüksek faiz yerine daha göreceli düşen faiz ortamı büyümeyi destekler. Dolayısıyla bizim de beklentimiz; orta ve uzun vadede faizlerin aşağı yönlü olması ve ülkenin büyümesini desteklemesi. FED’in ne zaman hareket edeceği burada çok önemli. Aynı zamanda Türkiye’yi olumlu etkileyecek bir başta taraf da Avrupa’daki likidite. ECB’nin programı Türkiye’ye olumlu etkileyecek. Her ne kadar FED faiz artırsa da Avrupa’daki ekonomik ortamın Türkiye için olumlu olacağını düşünüyoruz. Bu iki etmen birbirini dengeliyor” diye konuştu.

Fitch’den majör değişiklik beklemiyoruz

Fitch’in bugünkü Türkiye not değerlemesinde majör bir değişiklik beklemediklerini dile getiren Pınar Abay, “Çünkü Türkiye’nin dinamikleriyle ilgili bir şey değişmedi. Faiz ve dolar kurunda kısa vadede bir dalgalanma yaşandı ama bunları bir resim içine koyup Türkiye ile ilgili karamsar tablo çizmemek gerekiyor. Ana ekonomik göstergeler, borçluluk oranı,  cari açık gibi veriler olumlu yönde. Ayrıca seçim döneminde her ülkede tartışmalar olabilir ama buna  odaklanmamak lazım” yorumunu yaptı.(finansgundem)