Kategori : Genel, Güncel, Özel Dosyalar, Siyaset - Etiketler : - Tarih : 28 Ocak 2015
Herkes çözüm süreciyle alakalı konuşuyor, yazıyor, çiziyor. Bu sorunun nerede başladığı ya da tarafların PKK’nın , Abdullah Öcalan’ın , hükümetin, ordunun , her yönden Türkiye’de ki terör olaylarının , PKK’nın bitmesi, kürt sorununun çözümü ve şu anda son gelinen noktada çözüm sürecinde artık çözüme yaklaştıkça , Türk Milleti üstünde oynanan oyunun son sahnelerini şu anda görüyoruz. Tek hükümet değil, tüm taraflar bu çözüm süreci için mücadele etmektedir. Bu gün çözüm süreci için önümüzdeki mükemmel fırsatları kaçırmamak için canla başla, özveriyle ellerinden geldiğince desteklerini eksik etmiyorlar.
Akp Hükümeti, tüm sosyal ve siyasal sorunların demokratik yöntemlerle , karşılıklı diyalog ve barış yoluyla çözülebileceğinin farkında. Bu sorunun baskıyla , şiddetle çözülmeyeceğinin de farkında. Herkesin farkında olduğu bir hususta Türk Milletinin maddi ve manevi zarar görmemesi gerektiğidir. Bu zararı ne PKK, ne Abdullah Öcalan ne de hükümet istiyor. İstenen tek şey var ; toplumda huzurun , barışın, istikrarın olmasıdır. Bu değerler olduğu sürece adalet ve hukuk çerçevesinde çözüme adım adım yaklaşıyoruz.
Biraz da geçmişten, olayların başladığı terörün birinci derecede sorun olarak gündeme geldiği yıllardan, terörün önünü kesmek için neler yapıldığından, türk milletine verdiği maddi ve manevi zararlardan , terör sorununun bir kambur olarak nasıl ilerlememizi engellediğinden bahsetmek istiyorum.
İç güvenliği kaygısıyla Türk ordusu iki darbe yaptı. Üç muhtıra ve üç beş darbe girişiminde bulundu. Hükümetlere de sayısız bildiri ve yüz yirmi ay sıkıyönetim oldu. Tabi bu durumlarla da Türk milleti olarak , maddi manevi yıkımlara uğradık. Otuz beş bin kişiden fazla şehit verdik, Türk vatandaşları öldü. Yetmiş beş bin kişiden fazla yaralımız oldu. Bunların içerisinde gazi ve yaralı Türk vatandaşlarımız oldu. Elli yıla yaklaşan terör sorununun , bununla birlikte türk-kürt sorununun sonuna , tüm engellemelere ve milletimizin üzerinde oynanan oyunlara rağmen adım adım yaklaşıyoruz.
Abdullah Öcalan, çözüm süreciyle Güneydoğu’nun huzura kavuşup, kürt sorunu çözülürse , yatırımlarla Güneydoğu’nun kısa zamanda , terör olmadan daha refah , huzurlu ve mutlu bir ortama kavuşacağının farkında. Abdullah Öcalan mahkemelerde de ifade ettiği gibi ne bir bağımsız devlet ne de federasyon talepleri yok. Kültürel kürt halkı için taleplerini dile getirmiştir. Türkiye’nin zaten Avrupa Birliği’ne girmek için yapması gereken reformları yerine getirdiğinde, bir çok sorun çözülüyor, Kürt sorunu da aşılıyor.
Türk ordusu, yirmi beş yıldır terörle mücadelede her türlü silaha ve güce başvurmuş ancak terör ve Pkk’yı bitirememiştir. Güneydoğu Anadolu’da , her geçen gün Pkk insan ve silah gücünü arttırmıştır. Ordunun baskısıyla daha da güçlenmiştir. Ordunun en seçkin güçlerinin o bölge de yaptığı yurt içi ve yurt dışı operasyonlar da terörü bitirememiştir. Türk ordusu da barış ve huzur için çözüm sürecini desteklemektedir.
Çözüm sürecinin mimarı Akp Hükümeti, 2003 seçimleriyle iktidara geldikten sonra kürt sorununu ve Pkk sorununu çözmek için önce pişmanlık yasasını çıkarmıştır. İktidarda oldukları süre boyunca Türk Halkının kamburu olan terör, pkk sorununu çözmek için barışçıl, siyasi ve sosyal çözüm için mücadele etmiş ve çözüm sürecinde bu aşamaya kadar gelmişlerdir. Bu süreçte önlerine çıkan engellerin üzerine gitmişlerdir. Türkiye’nin en büyük sorunu, terörü çözmeye çalışırken , diğer taraftan, geciken yapılması gereken yatırımları yapmışlardır. 2003 yılından bu yana Türkiye’nin refah seviyesi yükseldi. Ekonomik olarak dış borçlar bitirildi. Enflasyon , kontrol altına alındı. Türkiye içinde yapılan yatırımlarla, yabancı sermayeye Türkiye yatırım için cazip bir ülke konumuna getirildi. Bununla birlikte televizyon kanalları artık her gün şehit haberleri vermiyor. Çözümde adım adım sona yaklaşılıyor. Huzurlu, mutlu, istikrarlı bir ortam sağlandı. Çözüm süreci başarıyla sonuçlandığında , daha güçlü ve refah seviyesi yüksek bir Türkiye’ye kavuşacağız.
TİMUR ÖZGÖNÜL
